İçeriğe geç

Evlilikte ilk kaç yıl önemli ?

Evlilikte İlk Kaç Yıl Önemli? Psikolojik Bir Yolculuğun Anatomisi

Bir psikoloğun merakıyla: bağlanmanın zamanla sınavı

Bir psikolog olarak en sık duyduğum sorulardan biri şudur: “Evliliğin en kritik yılı hangisidir?” Bu soru, aslında insan doğasının karmaşık bir yönünü yansıtır — ilişkilerdeki duygusal döngülerin, beklentilerin ve hayal kırıklıklarının zamana nasıl yayıldığını anlamaya yönelik bir meraktır. Evlilik, yalnızca iki insanın birlikteliği değil; iki farklı geçmişin, düşünce biçiminin ve duygusal kalıbın birbirine temas etmesidir. Bu temasın ilk yıllarında yaşanan sarsıntılar, ilişkinin temelini belirler.

Psikolojik temel: ilk 3 yılın nörobiyolojik etkisi

Bilimsel araştırmalar, evliliğin ilk üç yılını ilişkideki “bağlanma sisteminin yeniden yapılanma dönemi” olarak tanımlar. Beyin bu süreçte, dopamin ve oksitosin hormonlarının etkisiyle yüksek bir bağlılık ve tutku hissi üretir. Ancak bu dönem aynı zamanda, çiftlerin birbirlerinin gerçek kişilik özelliklerini tanımaya başladıkları aşamadır.

Bilişsel psikoloji açısından, bu yıllar “algısal yeniden yapılandırma” dönemidir. İlk baştaki idealizasyon —yani partneri kusursuz görme eğilimi— yerini gerçek algıya bırakır. Beyin, partnerin davranışlarını artık duygusal filtrelerden değil, deneyimlerden öğrenmeye başlar. Bu geçiş, evliliğin kaderini belirleyen en hassas eşiktir.

Duygusal psikoloji: ilk 5 yılda bağlanmanın kırılganlığı

Duygusal psikolojiye göre evliliğin ilk 5 yılı, “yakınlık-özerklik çatışmasının” yoğunlaştığı dönemdir. İnsan, bir yandan sevdiği kişiyle bütünleşmek ister; diğer yandan bireyselliğini koruma arzusu taşır. Bu ikili gerilim, birçok ilişkide çatışmanın kaynağıdır.

İlk 5 yılda yaşanan anlaşmazlıklar genellikle kişisel farklılıklardan değil, bağlanma stillerinden kaynaklanır. Güvenli bağlanan bireyler için bu dönem ilişkiyi güçlendirir; kaygılı veya kaçıngan bağlanma biçimlerine sahip olanlar içinse, sürekli bir “yanlış anlaşılma” döngüsü yaratabilir. Bu yüzden psikolojik açıdan evliliğin ilk 5 yılı, duygusal farkındalık ve iletişim becerilerinin gelişimi açısından belirleyici bir “uyum laboratuvarı”dır.

Sosyal psikoloji perspektifi: toplumsal rollerin içe işlemesi

Sosyal psikolojiye göre, evliliğin ilk yılları yalnızca bireylerin değil, çevrelerinin de ilişkiye müdahil olduğu bir dönemdir. Aileler, arkadaş çevresi, ekonomik koşullar ve kültürel normlar bu yeni yapıya baskı uygular. Özellikle ilk 2 yıl, çiftlerin dış çevreye karşı ortak bir “biz” bilinci geliştirmesi gereken dönemdir.

Birçok ilişki, bu yıllarda rol karmaşası yaşar. Kadın ve erkek rollerine dair toplumsal beklentiler, bireysel kimliklerle çatışabilir. Örneğin modern ilişkilerde, eşitlik arayışı ile geleneksel roller arasındaki gerilim sıkça gözlenir. Sosyal psikoloji bu dönemi, “normatif baskılara karşı bireysel kimliğin sınandığı evre” olarak tanımlar.

İlk yılların dinamiği: alışkanlıktan yakınlığa

İlişkinin başlangıcında romantik heyecan, dopaminin sağladığı bir motivasyon enerjisidir. Ancak bu biyokimyasal etki zamanla azalır. O noktada, ilişkide kalmayı sürdüren şey alışkanlık değil, bilinçli yakınlık olur. Çiftler birbirini artık “yeniden seçmeye” başlar. Psikolog John Gottman’ın uzun vadeli ilişki araştırmalarına göre, evliliğin geleceğini ilk 7 yıl içindeki davranış kalıpları belirler.

Bu nedenle, ilk 7 yıl “kritik uyum evresi” olarak tanımlanır. Bu dönem, hem duygusal bağlılığın kök saldığı hem de yanlış iletişim modellerinin kalıcı hale geldiği süreçtir.

İçsel sorgulama: ben mi, biz mi?

Psikolojik açıdan her evlilik, görünmeyen bir “kendilik aynası”dır. Evliliğin ilk yılları, bireyin kendi çocukluk bağlanma biçimiyle yeniden yüzleştiği bir dönemdir. “Sevilmeye değer miyim?” sorusu, partnerin davranışlarında yankı bulur. Bu yüzden ilişkideki ilk krizler genellikle dışsal sebeplerden değil, içsel güven çatışmalarından doğar.

Birçok çift, bu farkındalığı geç fark eder. Ancak duygusal olgunluk, partneri değiştirmeye çalışmak yerine, kendi tepkilerini anlamaktan geçer. Evliliğin ilk yılları, bu farkındalığı kazananlar için büyüme; kazanamayanlar için ise yavaşça uzaklaşma sürecidir.

Sonuç: ilk yıllar bir test değil, bir aynadır

Evlilikte önemli olan belirli bir yıl değil, o yıllarda oluşan farkındalık düzeyidir. İlk 3 yıl duygusal adaptasyonun, ilk 5 yıl bağlanma güvenliğinin, ilk 7 yıl ise kalıcı uyumun sınandığı dönemdir. Bu yıllar birer test değil, bireyin ve ilişkinin kendini tanıma sürecidir.

Psikolojik olarak sağlam bir evlilik, krizsiz değil; krizleri anlamlandırabilen bir ilişkidir. İnsan davranışının özü değişmez: Anlaşılmak, sevilmek ve kabul edilmek. Evliliğin ilk yılları, bu üç temel ihtiyacın nasıl karşılandığını gösteren en güçlü aynadır.

Kaynakça

  • Gottman, J. M. (2015). The Seven Principles for Making Marriage Work. Harmony Books.
  • Bowlby, J. (1988). A Secure Base: Clinical Applications of Attachment Theory. Routledge.
  • Hazan, C., & Shaver, P. (1994). “Attachment as an Organizational Framework for Research on Close Relationships.” Psychological Inquiry.
  • Aron, A., Fisher, H., & Strong, G. (2005). “Romantic Love: An fMRI Study.” Journal of Neurophysiology.
  • Baumeister, R. F., & Leary, M. R. (1995). “The Need to Belong.” Psychological Bulletin.

8 Yorum

  1. Osman Osman

    Meydana gelen boşanmaların .8’i, evliliğin ilk beş yılında gerçekleşmiştir. Bu sebeple ilk beş yıl, evlilikte kritik yıllar olarak nitelendirilebilir (Yıldırım N. Türkiye’de boşanma ve sebepleri. Bilig (Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi), 2004(28):59-81. Birinci yıl : Çiftler evlenmeden önce, ne kadar uyumlu görünseler de işler daha sonradan değişebiliyor. Pek çok davranışları deneme yanılma yoluyla olduğundan evliliğin en güzel ve en tehlikeli yılı birinci yıl olarak kabul ediliyor.

    • admin admin

      Osman! Her düşünceniz bana hitap etmese de katkınız için teşekkür ederim.

  2. Volkan Volkan

    İskoçya’da 1955 yılında birlikte evlenen iki çift 70 ‘inci evlilik yıl dönümlerini kutluyor. Çiftler bu denli uzun bir evliliğin temelini bol bol ayrı zaman geçirmelerine bağlıyor. Bu önemli virajları atlatabilen, karşılıklı sevgi ve saygıyı koruyabilen ve birliktelikleri için gayret eden çiftler beşinci seneden sonra evliliğe devam edebilirler. Bu kritik seneler atlatıldıktan sonra evlilik karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı olarak daha sağlam bir temele oturur.

    • admin admin

      Volkan!

      Katkınız sayesinde metin daha anlaşılır oldu.

  3. Belgin Belgin

    Evliliğin ilk üç yılı en zor olmakla birlikte parodoksal bir şekilde evliliğin en canlı yıllarıdır . Yıllar ilerledikçe evlilikte zorluklar giderek azalmakla birlikte ilk beş yıl hatta ilk yedi yıl devam eder. Boşanma istatistiklerine baktığımızda boşanmaların en fazla ilk yılarda gerçekleştiği görülür. Evliliğin formülünü keşfedin: sevgi, saygı, sabır, sadakat ve samimiyet ! Mutlu bir evlilik için gereken her şey burada.

    • admin admin

      Belgin!

      Katkınız metni daha düzenli hale getirdi.

  4. Cihat Cihat

    Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre, evlilikte en kritik yıllar 6. ve 10. yıllar . Evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde, 2024 yılında gerçekleşen boşanmaların ,7’si evliliğin ilk 5 yılı, ,3’ü ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti. Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 2024 yılında 187 bin 343 çift boşanırken 186 bin 536 çocuk velayete verildi.

    • admin admin

      Cihat!

      Tamamen aynı düşünmesek de katkınız için teşekkür ederim.

Volkan için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler 2025
Sitemap
tulipbetsplash